Makaleler
Kapalı akıllılar, gelişim odaklılar ve başarı merkezliler!
- Kasım 27, 2018
- Yayınlayan: kigem
- Kategori: BLOG
Etrafıma bakınca üç tür(k)lü insan görüyorum:
1-Kapalı akıllı insanlar
2-Gelişim odaklı insanlar
3-Başarı odaklı insanlar
Bu üç zihniyet yapısını kısaca özetlemek isterim.
1-Kapalı akıllılar, yeni şeyler öğrenmeye dirençli kesimlerdir. Azgelişmiş olan ve gelişmeye kapalı olan bu kitle; rutinler, gelenekler ve yerleşik kalıpların tekrarı üzerine kurulu bir hayat yaşar. Değişime, yeniliğe ve öğrenmeye dirençlidirler. Gelecekten çok geçmiş odaklı olurlar. Gelişime uyum sağlamak için sürekli yeni şeyler öğrenmek zorunda kalmaktan hoşlanmazlar. Belgesel yerine dizi, fikir kitabı yerine roman, gerçekler yerine hayalleri severler. Gurur duyacakları kişisel kabiliyetleri olamadığı için, seçmedikleri kimlikler üzerinden övünürler. “Sabit zihniyetli” insanlardır. 20 yıl sonra görseniz, aynı şeyleri anlatırlar. Gelişim karşıtı tutumlarını, “özünü korumak” argümanıyla savunurlar. Düşünmeyi hiç sevmediklerinden, bütün fikirleri “kulaktan dolma” sözlerin kombinasyonundan ibarettir. Hemen her toplumda en kalabalık kesim bunlardır.
2- Gelişim odaklılar ise, farklı deneyimlere yatkın, beyin hücreleri yerinde duramayan, kalıplarını yenilemeyi seven, açık akıllı insanlardır. Kapalı akıllıların beyni göl gibidir, gelişim odaklılarınki ise akışkan bir akarsuya benzer. Merak duyguları, yenilik istekleri ve öğrenme iştahları yüksektir. Sürekli daha farklı ve daha iyinin arayışındadırlar. Monotonluktan, rutinlerden, tekrarlı basit işlerden hiç hoşlanmazlar. Kapalı akıllıların cenneti, gelişim odaklıların cehennemidir:) Tabi tersi de doğru. Gelişim odaklıların çoğu vadilerin ve yamaçların keşfedilmeye değer güzel yerlerini arar. Gelişim odaklılar ikiye ayrılır; sürekli farklı deneyim arayışındaki yatay gelişim odaklılar ve gelecekte olmak istediği yere göre gelişen dikey gelişim odaklılar.Gelişim odaklıların çoğu yatay gelişim odaklıdır. Çok azı ise “dikey gelişim” yani, “başarı” odaklıdır. Dikeyler, zeka ve çabalarına göre, zaman içinde başarı odaklı zihniyete geçerler.
3- Başarı odaklılar; varoluşunu skor tabelasına dayandıran, hem kendi hem başkalarıyla yarışmayı seven, mücadeleci ve rekabetçi, sonuç odaklı, sosyal statüye ve karşılaştırmalı üstünlüklere önem veren insanlardır. ‘Alanında en iyi olmak’ üzerine kurulu bir dünyaları vardır. Bunlar için başarı geçici bir mecburiyet değil, yaşam biçimidir. Başarı merkezliler gelecek odaklıdır. İlerlemeyi niyetler ve faliyetlerler üzerinden değil sonuçlarla ölçerler. Mümkün olanın en iyisini görecek kadar idealist, mevcut zemini çok iyi tarayacak kadar gerçekçi bir bakışları vardır. Gelişmek için gelişmezler, profesyonel amaçlarına göre kendilerini geliştirirler.
Gelişim odaklılar ile başarı odaklıların en büyük farkı nedir? Gelişim odaklılar, kendini geliştirmeyi araç değil amaç olarak görürler. Bir gün yoğa kursuna giderler, diğer gün resim kursuna. “Kendine bir şey katan” her etkinliği denerler ama kafalarında büyük ve berrak bir başarı vizyonu yoktur. Tek bir amaca göre gelişmeyi çok önemsemez ve “daraltıcı” bulurlar. Başarı odaklılar için, gelişmek amaç değil araçtır. Kendilerini geliştirerek net bir başarı noktasına ulaşmak isterler. gelişimden anladıkları, bir işte en iyi olmak ve o işi en iyi şekilde yapabilmek için gerekli bilgi, beceri, tutum setini kazanmaktır.
Bir insanın gelecekte hangi ligde olacağını bu üç paradigmadan hangisinin baskın olduğundan anlayabilirsiniz. Mesela orta sınıflar genellikle gelişim odaklıdır. Gelişim odaklılar genellikle orta sınıfta kalır. Beynimizdeki baskın paradigma nerede olacağımız kadar nerede kalacağımızı da gösterir. Peki bu düşünme biçimlerine mahkum muyuz? Birinden diğerine geçmek mümkün ama kolay değil. Çünkü her mentalite kendini besler. her zihniyet, kendini doğrulayan verilere odaklanır ve onu güçlendiren gerçekleri süzer. Bu nedenle zihniyetler arası geçiş mümkündür ama kolay değildir.
İlk adım? En hızlı, kolar ve erişilebilir yol o zihniyetteki insanların kitaplarını okumaktır. Kitaplar insanların zihin haritalarını kapsamlı ve sistemli bir şekilde ortaya koyar. Onun gibi olmadan, onun gözünden dünyaya bakmanın yolu, kitap okumaktır.
Mümin Sekman
Kaynak: www.medium.com