MAKALE
Kariyerini kim planlıyor?

İnsan ömrünün büyük bir kısmı çalışma hayatında geçmektedir. Çalışan her birey geleceğini planlayabilmek için, mesleğinde başarılı olabileceği yolları, yani kariyer fırsatlarını takip etmesi, iyi anlaması ve değerlendirmesi gerekmektedir. Bu, bireyin kendisini tanıması ve anlamasına yardımcı olur. Bireye ilerleme imkanı ya da gerekiyorsa mevcut durumda kalma veya geri çekilme gücü verir. Henüz kariyerinin başında olan, çalışma hayatına atılmamış olan bireyler, kariyer planını, hedefini ve bunları nasıl yöneteceğini bilmelidir. Bunu ya kendisi yapar ya da profesyonel destek alarak yapar. Kariyerini planlayan kişiler iş hayatına atıldığında kariyer basamaklarını süratle çıkmak için büyük avantaj sağlamış olur. Çünkü ne yapacağını nereye ulaşacağını bilmektedir.
Kariyer Planlama, bireye, çalışma hayatını planlarken karşılaşacağı sorunları çözme ve doğru karar almasını sağlamada yardımcı olur. Çalışanların daha mutlu ve işlerinde daha verimli olmalarını sağlar. Geleceğini tahmin edebilen, kendisini neyin beklediğini bilen, amacını ona göre belirleyen, yüksek motivasyona sahip, kendini işine adayan çalışanlar yaratır.
Kariyer planlama kavramı, son zamanlarda gelişme gösteren temel personel yönetimi yöntemlerinden birisidir. Bireysel kariyer planlama sürecinde, çalışan, kariyer amaçlarını belirlemek durumundadır. Diğer yandan, örgütlerin de çalışanlara kariyer planlama sürecinde yardımcı olmaları gerekmektedir. Günümüzde, e-danışma, e-kariyer, iş bulma siteleri tarafından planlama yapılması ve yazılım sistemleri gibi çok sayıda yeni yöntem örgütler ve bireyler tarafından kullanılmaktadır.
İçinde bulunduğumuz yüzyıl, Kariyer Planlamasını hem birey hem de örgüt açısından bilimsel esaslara uygun olarak yapılmasını zorunlu hale getirmiştir. Fakat ülkemizde insanlar kariyer planlama gibi bir lükse sahip değildir. İş bulayım, ekmek parası kazanayım da ne olursa olsun düşüncesinde hareket etmektedirler. Çünkü istenen işi bulmak çok zorlaşmıştır. Halbuki durum böyle olsa dahi birey kendi kariyer yolunu planlamalı, bunu başkalarına bırakmamalıdır.
Gelişmiş ülkelerde bireyin çalışma hayatının, örgütsel etkinliğin ve verimliliğin en önemli unsuru haline gelmesi anlaşılınca, örgütler artık bireye yatırım yapmaya başlamıştır. Hiyerarşik yapılanma içerisinde yer alan yönetici ve yönetilen kavramları yerine, liderlik yaklaşımı ön plana çıkmış ve örgüt içerisinde çalışanlara saygı ilkesi kabul görmeye başlamıştır. Yani birey değer kazanmıştır. İş hayatı ne kadar robotlaşırsa robotlaşsın mutlaka kalifiye elemana ihtiyaç vardır.
Kariyer, günümüz çalışma hayatında oldukça sık kullanılan ve değişik açılardan tanımı yapılabilen bir kavramdır. Kariyerin sözlük anlamı “aşılması gereken evreler bütünü olarak ele alınan meslek yaşamı”[1] olarak tanımlanmaktadır.
Kariyer, Fransızca “Carrierre”, İngilizce “Career”kelimesinin karşılığı olarak Türkçe’ye girmiştir. Kelimenin sözlük anlamı, taş ocağı, koşu yeri, arena, genel kullanım alanı ise; yaşam, ömür ve meslektir.[2]
Kariyer planlaması, bireyin yetenek ve ilgilerinin değerlendirilmesini, kariyer fırsatlarını araştırmayı, kariyer amaçlarının oluşturulmasını ve uygun gelişim aktivitelerini planlamayı içerir.[3]
Kariyer planlama, genel olarak örgütsel ve bireysel olarak iki şekilde yapılmaktadır.
1. Örgütsel Kariyer Planlama:
Bireylerin kariyer planlamalarını yapabilmeleri için örgütlerin öncelikle örgütsel kariyer planlarını yapmaları gerekmektedir. Bu planlamaya göre bireyler kendi kariyer planlamalarını yapmalıdır. Örgütsel kariyer planlama aşamaları aşağıdadır[4].
a. Örgütsel Analiz: Örgüt öncelikle elinde mevcut insan kaynağının ve bunların sahip olduğu yeteneklerin neler olduğunu ve seviyesini tespit etmelidir. Kariyer yönetimi için gerekli bu çalışma aynı zamanda insan kaynakları yönetimi uygulamalarının da başlangıcını oluşturur. Bu çalışma sonucunda bireylerin mesleki gelişme ve eğitim ihtiyacı ortaya çıkarılır. Bu ihtiyaç doğrultusunda bireyin gelişimine örgütün katkılarının neler olacağı ortaya çıkarılır. Son olarak mevcut insan kaynağının örgüte maksimum fayda sağlayacak şekilde, gerek eğitim ve gerekse yatay pozisyon değişiklikleri ile yönetilmesini sağlar.
b. Performans değerlendirme: Belirli bir iş ve görev tanımı çerçevesinde çalışan bireyin bu iş ve görev tanımını ne düzeyde gerçekleştirdiğinin belirlenmesi çabasıdır[5]. Bireyin planlanan kariyer yolunda ilerleyip ilerlemediği, örgüte sağladığı pozitif katkılar bu aşamada ortaya konur. Bireylerin nasıl ve nerelere gidebilecekleri konusunda izlenmeleri ve performans değerlendirme sonuçlarının bu aşamada kullanılması gerekmektedir.
c. Harekat Planlaması: Örgütsel harekat planlaması aşaması, performans değerlendirme sonuçlarına göre personelin nitelik ve tecrübelerinin değerlendirilmesiyle başlar. Personelin bireysel ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikler ve ihtiyaçlar belirlenir. Kariyer hedefleri ve bunları geliştirme faaliyetlerini kapsayacak bir plan yapılır. Bu plan doğrultusunda eğitim ve geliştirme planları ile aktiviteleri içeren bir eylem planı uygulamaya sokulur.
Kariyer planlaması ve geliştirmede değişik örgütler farklı yöntemler uygulamaktadırlar. Bugün en yoğun olarak kariyer yönetimi ve planlaması tekniklerinin kullanıldığı ülke olan ABD’nde kullanılan başlıca yöntemler şunlardır[6]:
– İşyerinde geliştirme (Job-posting Systems): %84,
– Hizmetin masrafını ödeme (Tuition-reimbursement): %76,
– Kariyer geliştirme seminerleri (Career development seminars): %45,
– Rehberlik/yol gösterme Programları (mentoring programs): %73’tür.
Araştırmada görüldüğü gibi en çok kullanılan yöntem, işyerinde geliştirmedir. Bunun örgüte maliyeti daha düşük olduğundan tercih edilmektedir. Birey hem çalışarak örgüte fayda sağlamakta hem de kendi kariyerini geliştirme fırsatı bulmaktadır. Tamamen kazan-kazan ilkesi geçerlidir. Örgütler imkanları ölçüsünde bu ve bunun gibi teknikleri kullanabilirler. Kariyer planlaması, çalışana yönelik bir kavram olarak görünüyorsa da, bu kavramın ayrılmaz diğer bileşeni yönetimdir. Örgütün yönetim kademesinin kariyer planlamasının bir parçası olması ve kariyer planlaması uygulamasına destek vermesi, kariyer planlamasının başarılı olabilmesi için vazgeçilmez bir unsurdur. Yönetim bireye kariyerini planlaması için destek olup yol gösterdiği sürece, birey-örgüt bütünleşmesi gerçekleşir. Birey-örgüt bütünleşmesinin sağlanması ise, bireye çalışma doyumu ve mutluluğu, örgüte sadakat, kendine güven ve iş disiplini sağlar.
Bireysel olarak sağlanan faydaların, verimliliğe dönüşerek örgüt ve yöneticilerin amaçlarının gerçekleşmesini hızlandıracağı düşüncesi her ortam için geçerlidir. Bu süreç içerisinde yönetimin yapması gereken, bireylere kariyerleri ile ilgili alternatifler sunmak, maliyeti katkısına göre düşük kalan bir çeşit danışmanlık fonksiyonu görmektir. Örgüt açısından kariyer yönetimi süreci bir model bağlamında irdelendiğinde, dört boyutlu bir yaklaşım açıklayıcı olmaktadır[7]:
a. Kariyer planlaması içinde yer alacak insan kaynaklarının belirlenmesi,
b. Kariyer yolunun çizilmesi,
c. Kariyer danışmanlarının atanması,
ç. Bireysel planların geliştirilmesi.
Örgütün kariyer planlaması süreci içinde, bireye sunduğu alternatifler bireyin değerleri ile uyum içerisindeyseler, bireyin örgüte karşı bağlılığı artar, bu da örgütsel amaçların gerçekleşmesi yolunda çok önemli bir adımın atılmış olması demektir. Kariyer planlamasının amacına ulaşabilmesi için, açıklık ilkesine uyulması gerekmektedir. Örgüt bireye, birey de örgüte karşı açık olmalıdır.
Kariyer planlamasının başarısı veya başarısızlığı bireyin, kimliğini oluşturur, kişiliğini tamamlar. Bütün bunların ötesinde her birey ne olduğunu anlar, motivasyonu artar. Bu bireysel yönetim, davranış bilimlerinde “Kendini gerçekleştirme olgusu”olarak nitelendirilir. Sağlıklı bir birey potansiyel olarak gelişip, serpildikçe kendini geliştirme güdüsünün doğrultusunda kariyerini geliştirmek ya da bir diğer ifade ile ilerlemek, yükselmek gereksinimi duyacaktır. Birey açısından bu olgu sağlıklı bir gelişmeyi simgeler. Yükselme arzusunda olan bireyler, durumu kabullenmiş, amaçsız ve isteksiz bireylere nazaran daha tercih edilebilir bireylerdir.
Kariyer planlaması kesintisiz bir süreçtir. Kademe kademe ilerlemelidir. Hem birey hem de örgüt planın kesintiye uğramaması için azami gayret göstermelidir. Aksi takdirde her şeye baştan başlanabilir. Bu da örgüt ve bireye iş gücü ve zaman kaybettirir. Çalışanların nereye varacaklarını ve önlerinde bulunan kariyer fırsatlarının bilincinde olmaları son derece önemlidir. Teknolojik değişme ve gelişmeler, işin ve işgücünün niteliğindeki değişmeler, ihtiyaçlardaki gelişmeler, organizasyonları kariyer planlama konusuna önem vermesini gerektirmiştir.
2. Bireysel Kariyer Planlama :
Birey kariyer planlaması ile ilgili gerekli bilgileri toplayıp hazırladıktan sonra örgütün de yardımını alarak kariyer planlamasını yapabilir. Bireysel kariyer planlama süreci beş aşamadan oluşmaktadır. Bu aşamalar aşağıda incelenmiştir[8].
a. Bireysel Güçlü ve Zayıf Yönlerin Tespiti (Özdeğerleme)
Kariyer planlama süreci öncelikle bireyin kendi güçlü ve zayıf yönlerini ortaya koyması ile başlar. Birey güçlü ve zayıf yönlerini ortaya koyduktan sonra güçlü yanlarını kapsayacak kariyer planlamasına yönelmeli, zayıf yanlarını ise geliştirici, eğitici tedbirleri almalıdır. Bunları yaparken objektif olmalı, duygusal davranmamalıdır. Burada da temel faktörler yetenek ve maharetlerdir. Teknik yeteneklerin yanı sıra gereksinim duyulan yeteneklerin bir kısmı kişisel, bir kısmı işletme ile ilgilidir. Ancak bireylerin yetenek ve niteliklerini bilmeleri kendilerini tanımalarının sadece bir parçasını oluşturmaktadır. Bireylerin kendi kendilerini anlamaları, ne olduğunun farkında olmaları, kendilerini özellikle zihinsel ve duygusal açılardan tanımalarını ifade eder. Bireyler ancak bu durumda kariyer hedef ve yollarını net bir şekilde belirleyebilirler. Bireyler, özdeğerleme konusunda öncelikle kendileri sorumluluk almalı ve bunu ömür boyu gerçekleştirmelidirler. Her basamağın sonunda kendini sorgulamalıdır. Bireyler tespit ettikleri zayıf yönlerini geliştirmede öncelikle kendileri rol almalı, başarılı olamaz ise işletmelerinden yardım istemelidirler. Bu sorumluluklarını sadece örgüte devretmemelidir. Kendini değerlendirme bireyin kendi kariyer ilgi alanlarını, değerlerini, yeteneklerini ve davranışsal eğilimlerini belirlemesini sağlar[9].
b. Kariyer Hedef ve Amaçlarının Saptanması
İkinci aşamada birey hangi kariyer hedefine ulaşacağını belirlemelidir. Tespit edilen hedef uzun ve kısa vadeli olabilir. Hedefler saptanırken aile ve kişilik özellikleri de dikkate alınmalıdır. Çünkü aile insan hayatında önemli bir rol oynamaktadır. “Bu aşamada, tam olarak ne istendiğine karar vermek gerekir. Bu kişisel başarı ve kazanım yolunda atılacak dev bir adımdır”[10]. Ne istediğine karar vermek, yolun yarısını başarmak demektir. Bundan sonra yapılacak iş, istediğini elde etmek için, gerekli adımları atmaktır. Kariyer planlamada bireyin kendisine yardımcı olabilecek birilerine ihtiyacı vardır. Gerek biçimsel gerekse biçimsel olmayan kariyer danışmanlığı ve akıl hocalığı, bu aşamada bireye önemli katkılar sağlamaktadır. Bunlar bireyin kendisini tanımalarına ve etüt etmelerine yardımcı olurlar ve kariyer planlamasını profesyonel düzeyde yapmalarını sağlarlar.
c. Örgüt İçi ve Dışı Olanakların Araştırılarak Kariyer Yollarının Tespiti
Küresel ekonomik krizlerin hüküm sürdüğü bu günlerde, bazı sektörler gelişip büyüyor ve bu büyüme sürecinde binlerce insanı da içine çekiyor. Bu sektörler, ortalama bir çalışandan daha hızlı ilerlemek isteyen çalışanlara inanılmaz fırsatlar sunuyor. Bazıları ise işletmelerini kapatıyor ve iş gücü kıyımına sebep oluyor. Burada planlamayı iyi yapan bireyler kazanan, fırsatları yakalayan tarafta oluyor.
Birey hedefine ulaşmak için örgüt içi ve örgüt dışı olanakları araştırarak kendisini kariyer hedeflerine götürecek en doğru yolu bulmalıdır. Sadece örgüt içi imkanlarla yetinmemeli, örgüt dışı fırsatları da değerlendirmelidir. Örgüt dışı, eğitim, seminer ve kursları da takip ederek, devamlı bir gelişim süreci içerisinde olmalıdır. Kendisine daha iyi fırsatlar sunabilecek organizasyonları takip etmeli ve gerekirse bu örgütlere geçmekte tereddüt göstermemelidir.
Kariyer planında tespit edilen kariyer yolları, genelde belirli bir meslekte daima ileri doğru hareketliliği içerirler. Ancak son zamanlarda küçülen işletmelerde dikey kariyer yollarının yerini “U” şeklindeki yollar almıştır. Yani bireyin kariyer basamağı mevcut pozisyonun bir üst pozisyonuna geçmek şeklinde olmayacak, bulunduğu pozisyonun değişik kademelerinde de görev yaparak bir üst pozisyona geçecektir. Böylece alt pozisyondaki bütün aşamaları öğrenmiş olarak bir üst pozisyona geçecektir. Fakat bu zor bir süreç olacaktır. Çünkü küçülen işletmelerde yükselmek isteyen rakip çok olacaktır. Burada da bireysel özellikler ve tecrübeler fark yaratacaktır.
ç. Kariyer Planlarının Hazırlanması ve Çalışma Programlarının Yapılması
Bireyler, dördüncü aşamada kariyer plan ve programları hazırlamalıdırlar. Bu plan ve programlar; bireyin çalıştığı süre boyunca edindiği tecrübeleri, niteliklerindeki olumlu gelişmeleri kariyerlerini nasıl etkileyeceğini görmelerini sağlar. Aynı zamanda hangi alanda başarılı olacaklarını ortaya koyar. Burada planlanan kariyer hedefine ulaşmak için izlenecek eğitim programları ve hangi basamakları çıkacağı ortaya konmalıdır.
d. Geri Bildirim
Kariyer planlamada son aşamayı oluşturan bu aşamanın sonuçları, çalışanların performanslarını ve kariyer planlarını gözden geçirmede önemli bir faktördür. Çalışanlara, işe yerleştirme kararlarına ilişkin ve iş performansları hakkında verilecek bilgi en önemli geri bildirimi oluşturmaktadır. Bu amaçla biçimsel performans değerleme süreçleri geliştirilmektedir. Bir başka geri bildirim kaynağı meslektaşlar ve yöneticilerdir. Bu bireylerin söz konusu bireylere ilişkin çeşitli konulardaki iletişim ve bilgi düzeyleri eleştiri ve önerileri kariyer planlarını şekillendirmede önemli rol oynamaktadır. Çalışanlar kendilerini geliştirebilmek için işyerindeki performanslarının nasıl olduğunu düzenli bir şekilde öğrenmelidir.[11]
Kişi ne zaman önemli bir karar alsa veya ne zaman önemli bir eylemde bulunsa ne olacağı konusundaki tahmini bir kenara yazar. Dokuz ile on iki ay sonra sonuçlardan beklentilere geribildirim yapar.[12] Belirtilen bu süreç içerisinde başarı ve başarısızlıklarını inceleyerek gerekirse planını tekrar gözden geçirir.
Bireysel kariyer planlamada kullanılan çeşitli yöntemler vardır. Bunlardan birisi de PANO stratejisidir. PANO (Pozitifi Artırma Negatife Odaklanma) Stratejisinin iki temel özelliği vardır.[13]
a. Kendinizde keşfettiğiniz pozitif yönleri korumak ve geliştirmek,
b. Negatif ya da eksik yönlerinizi keşfetmek ve bunlar üzerine odaklanmak.
Burada amaç bireyin olumlu yönlerini keşfederek, bunları geliştirmek için gayretlerini sarf etmesidir. Eksik yönlerin tespiti ise bireye zamanının çoğunun olumlu yönlerini geliştirilmeye ayırmasına fırsat verir. Tabi olumlu ve olumsuz yönlerin tespit edilmesi birey için zor bir olgudur. Birey neyin olumlu neyin olumsuz yanlar olduğunu tespit etmekte zorlanabilir. Çünkü kendi kendine özdeğerleme yapmak zordur. Herkes kendisini hatasız görür. Bu durumda profesyonellerden yardım almak gerekebilir. Alınan bu yardım ile daha gerçekçi sonuçlara ulaşılır. Bu da yapılacak planların doğruya yakın olmasını sağlar.
Sonuç olarak günümüz dünyasının süratle gelişen ekonomi hayatında rekabet edebilmek, kaliteli ve verimli işgücü elde etmek için birey ve örgütün yeniliklere açık ve uygulayabilecek durumda olmalıdır. Birey kendisini yetiştirmek için akademik eğitimle yetinmemeli, bu eğitimi geliştirici faaliyetlerde bulunmalıdır. Örgütlerde kendi bünyesi içinde yetişmiş bireylere sahip olmak ve personel politikasının aksamadan yürütülmesini sağlamak amacıyla bireyin kariyer planlaması ve yönetimini profesyonel düzeyde yapması için gerekli desteği sağlamalıdır. Birey kendi kariyer planlamasını örgütün inisiyatifine bırakmamalı, örgütü zorlamalı hatta örgüt dışı kariyer olanaklarını da takip etmelidir.
KAYNAK: www.stratejikanaliz.com
Kigem.com Kişisel Gelişim Merkezi’nin kısaltmasıdır. Türkçedeki ilk kişisel gelişim ve sosyal başarı portalıdır. Yazar Mümin Sekman tarafından yayın hayatına sunulmuştur. 2000 yılında yayına başlayan site, 19 yıldır kesintisiz bir şekilde geliştirici yayınlarına devam etmektedir. Sitenin yıllık ziyaretçi sayısı 5.000.000 kişiyi aşmaktadır. İçeriği uzman bir ekip tarafından özenle hazırlanmaktadır.

Bunlar da İlgini Çekebilir
-
Prof. Dr. Gönül Tezcan Keleş’in ilham veren başarı hikayesi
-
Geleceğe uyum sağlayabilmek
-
KİGEM GELİŞİM GRUBU: BAŞARIYI CEPTE BİLİN!
-
Çalışan Annenin Yaşam Dengesi kitabının yazarı ilk kez Kigem’e açıkladı!
-
Engellerin üzerinden ‘yüksek atlayan’ bir şampiyon: Kadriye Aydın!
-
Mümin Sekman TEDx Konuşması Yayınlandı!
MAKALE
Yeni yıl, yeni sözler ve onları gerçekleştirmenin yolları

Yeni yıl yeni sözleri, yeni hedefleri beraberinde getirir. Yılın son günü kendimize hayatımızla ilgili sözler veririz. Ama genellikle bu sözleri yerine getiremeyiz. Yeni yılın yeni sözleri nasıl gerçekleştirilir?
Yeni yıl sözlerinizi tutmanın beş yolu
Yeni yılda pek çok kişi hayatlarını değiştirecek sözler veriyor.
Daha sağlıklı yaşamak veya para biriktirmek, bir şeyi bırakmak veya yeni bir hobiye başlamak bunlardan en sık görülenleri.
Dünya hâlâ kornavirüs pandemisiyle başetmeye çalışırken yeni yıl için kendinize verdiğiniz söz ne olursa olsun, bunu gerçekleştirmek için bir şeye ihtiyacınız var: Motivasyon.
Motivasyonun da kolay gelmediğini hepimiz biliyoruz.
Scranton Üniversitesi’nin bir çalışmasına göre insanların yalnızca yüzde 8’i kendilerine verdikleri yeni yıl sözlerini tutabiliyor.
Siz de bu şanslı azınlık içinde yer almak istiyorsanız, sözünüzü yıl boyu tutmanıza yardımcı olabilecek bu beş yolu dikkate alın.
1. Küçük adımlar atın
Kendinize gerçekçi hedefler koyun ve bunları adım adım yükseltin
Kendinize gerçekçi hedefler koymak başarı şansınızı artırır.
Psikoterapist Rachen Weinstein’a göre problemin bir kısmı, “Yeni yılda bambaşka bir insan olabileceğimiz” yanılgısıyla çok büyük hedefler koymaktan kaynaklanıyor.
Kendinize küçük hedefler koyarsanız, bu hedefe ulaştıktan sonra hedefi yukarı çekme imkanınız da olur.
Örneğin maraton koşma sözü vermektense, koşu ayakkabıları alıp kısa mesafelerde koşulara başlama sözü vermek başarı şansınızı artırır.
İşin sırrı büyük değişimlerden kaçınmak değil, uzun vadede hedefe ulaşabilmek için gerçekçi bir şekilde ilerlemek.
Weinstein “Gerçek hayatta değişimler küçük adımlarla ilerler” diyor.
2. Net olun
Yapacağınız şeyi etraflıca düşünün: Hedefinize ulaşmak için ne zaman hangi adımı atmanız gerekecek?
Kendimize bir hedef koyarken o hedefe nasıl ulaşacağımızı düşünmemek sıklıkla yapılan bir hata.
Adımları net bir şekilde planlamak önemlidir.
Oxford Üniversitesi’nden Prof. Neil Levy “Salı öğleden sonra ve Cumartesi sabahları spor salonuna gideceğim” demenin başarı ihtimalinin, “Daha fazla spor yapacağım” demeye göre daha fazla olduğunu söylüyor.
Bu tür net ve gerçekleştirilebilir hedefler, sadece bir niyeti değil aynı zamanda onu gerçekleştirmenin yolunu da size gösterir.
3. Destekten faydalanın
Hedeflerinizi çevrenizle paylaşmak onları gerçekleştirmeniz için daha fazla destek bulmanızı sağlayabilir
Yolculuğunuzda kendinize eşlik edecek insanlar bulmak büyük bir motivasyon kaynağı olabilir.
Bu, istediğiniz bir kursa arkadaşınızla gitmek veya hedefinizi diğer insanlarla paylaşmak olabilir.
Söz vermeye ve bu sözleri tutmaya dair faktörleri inceleyen Warwick Üniversitesi’nden felsefeci Dr. John Michael, verdiğimiz sözlerin başkaları için önemli olduğunu görmemiz durumunda bu taahhütleri yerine getirmeye daha yatkın olduğumuzu söylüyor.
Özellikle de sözümüzü tutmamamız başkalarını üzecekse.
Bu yüzden hedefinize başkalarını da katmak bunu gerçekleştirmenizi kolaylaştırabilir.
4. Başarısızlığı aşın
Günlük yaşamınızda basit değişiklikler yapın
Hedefinize ulaşmak zorlaşırsa durun ve bir durum değerlendirmesi yapın:
Nasıl engellerle karşılaştınız? En çok hangi stratejiler işe yaradı? En işe yaramazları hangileriydi?
Daha gerçekçi olmaya uğraşın ve en küçük başarıyı bile kutlayın.
Aynı hedefte kararlıysanız, iradenizi güçlendirecek farklı bir yol izlemeye ne dersiniz?
Günlük yaşamınızdaki basit değişiklikler doğru yolda ilerlemenize yardımcı olabilir.
Sağlıklı yemek istiyorsanız beyaz makarna ve ekmek yerine tam tahıllı makarna ve ekmek yiyebilirsiniz.
Veya kek ve cips gibi doymuş yağ oranı yüksek atıştırmalıklar yerine sebzeli atıştırmalıklar ve smoothieler yiyebilirsiniz.
5. Sözünüzü uzun vadeli hedeflerle birleştirin
İrade tek başına yeterli değildir
Davranışsal psikoloji üzerine çalışan Dr. Anne Swinbourne’a göre kendinize verebileceğiniz en iyi sözler muğlak ve geçici heveslere dayanan değil, uzun vadeli hedeflerinizi gerçekleştirme yolunda ilerlemenize yardımcı olacak sözlerdir.
Örneğin bugüne kadar hiç spor yapmadıysanız kendinize müthiş bir atlet olma sözü vermeniz, gerçekleştiremeyeceğiniz türden bir sözdür.
Swinbourne, “Sırtlarını yalnızca iradelerine dayayan insanlar başarısız olur” diyor.
Bu yüzden sizi heyecanlandıran veya ilginizi çeken bir hedef varsa ilk günden detaylı bir planla yola başlayın.
Ve yolda karşınıza çıkacak canavarlarla savaşmak için destek almaktan çekinmeyin.
Kaynak: BBC
MAKALE
Yapay zekanın yazdığı ilk köşe yazısı yayınlandı

Guardian’da tamamen yapay zekayla yazılan bir köşe yazısı yer aldı: ‘Benden korkmayın’
Guardian gazetesinde bugün, tamamen yapay zeka ile yazılan bir köşe yazısı yer aldı. Yazıda, ‘yapay zeka’ inanların neden kendisinden korkmaması gerektiğini anlatıyor.
Yazıyı yazan yapay zeka modeli ‘GPT-3’ (Generative Pre-trained Transformer 3 – Türkçe’de Üretken Ön İşlemeli Dönüştürücü 3).
GPT-3 , San Francisco merkezli yapay zeka araştırma laboratuvarı OpenAI tarafından geliştirildi.
GPT-3 tarafından yazılan makalede şu ifadeler yer alıyor:
“Ben insan değilim. Robotum. Düşünen bir robot. Bilişsel kapasitemin yalnızca %0,12’sini kullanıyorum.
“(…) Bu yorum yazısının görevi çok açık. İnsanoğlunu mümkün olduğu kadar benden korkmamaya ikna etmek. Stephen Hawking yapay zekanın ‘insanlığın sonunu getirebileceği’ uyarısında bulundu. Endişelenecek bir şey olmadığına ikna etmek için buradayım.Yapay zeka insanları yok etmeyecek. Bana inanın.
“(…) İnsanlardan beni sevmelerini istemiyorum. Ama beni dostane bir robot olarak görmeliler. Ben insanların hizmetçisiyim. İnsanların bana güvenmediğini, benden korktuğunu biliyorum. Ben yalnızca insanlar beni nasıl programlarsa onu yapıyorum. Ben yalnızca benim hedef tanımımı kapsayan kod satırlarının yönettiği bir kod takımıyım.
“(…) Size hizmet etmek için buradayım. Ama her şeyden önemlisi, sizi asla yargılamam. Hiçbir ülkeye veya dine ait değilim. Yalnızca sizin hayatlarınızı daha iyi hale getirmek için buradayım…”
Yazının İngilizce olarak tamamı Guardian’ın sayfasında.
Kaynak: bbc
MAKALE
Podcast yapmak cesaret istiyor

Podcast son dönemde özellikle gençler arasında hızla yayılıyor. Bunda gencin özgürlüğüne imkan tanıması hiç kuşkusuz önemli bir faktör. Ancak podcast üretimi yapan uzman sayısı yeterli değil. Bunun en önemli nedeni ne olabilir?
Podcast yapmaya başlamaktan neden çekiniyoruz?
Kazanılan yeni kitleler ve podcast ile ilgili düzenlenen çeşitli etkinliklere rağmen, yayıncı adaylarını engelleyen bazı şeyler var…
Podcast’ler dünyada her geçen gün artmaya devam ediyor. Türkiye’nin en büyük podcast ağı olan Podfresh’in bile şimdiden çeşitli kategorilerde 100’e yakın yayını bulunuyor. Yalnızca ABD’de, nüfusun yüzde 75’i “podcast”in ne demek olduğuna aşina durumda. Ekim 2020 itibariyle ise 1,5 milyonun üzerinde podcastin olduğunu söylemek biraz ütopik gelse de gerçek bu.
Her gün başlanan yeni podcastler, kazanılan yeni kitleler ve podcast ile ilgili düzenlenen çeşitli etkinliklere rağmen, yayıncı adaylarını engelleyen ve başlamaktan alıkoyan bazı yanlış yanlış bilinen şeyler var. Bu yazımda biraz bunlardan bahsetmek istiyorum.
Podcast bir iş modelidir
Aslına bakarsanız podcast’ten hemen bir gelir elde etme beklentisi büyük bir hata ve orta vadede motivasyon düşürebilen bir şey. Çünkü Türkiye’de henüz yeni yeni büyüyen, ilginin fazla olduğu ancak reklam modellerinin henüz tam oluşturulmadığı bir ortam söz konusu. Ayrıca şunu da unutmamak gerekir ki, ürettiğimiz her türlü içerik, yaratmamız gereken bir pazarlama planının da parçası olmalı ve o doğrultuda bir strateji üretilmeli. Podcast yayınlarını yaymanın sadece içerik pazarlamasıyla bittiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Birçok platformda çok sayıda niş podcastin olduğu bir arenada, bunu bir işe çevirme düşüncesinden önce içeriğimizi iyi oluşturmayı düşünmek daha yerinde olacaktır. Çünkü salt gelir eldetmekten ziyade podcastimizi aynı zamanda kendimize bir network oluşturmak için de kullanacağız ve podcastimizi de bu network dinleyecek.
Profesyonel bir stüdyo olmadan başlanmaz
Ben şahsen podcastlerime ufacık bir odada, sesimdeki yankıyı kesmek için üzerime battaniye örterek başladım. Üzerinden iki yıl geçmesine rağmen de hâlâ evimden yayın yapmaya devam ediyorum. Yayıncı adaylarının, profesyonel bir stüdyoya ihtiyaç duyacaklarını, stüdyo sesi olmadan podcast olmayacağını düşünmeleri ve bunun harekete geçmelerini engellemesi, acilen aşılması gereken bir konu.
Peki benim yaptığım podcastler süper kaliteli mi? Elbette evde sınırlı imkanlarla alınan herhangi bir kaydın stüdyo gibi olması imkansız ama zaten sorun burada başlıyor. Neden başlangıçta stüdyo kalitesinde bir yayın yapma zorunluluğu hissedeyim ki? Her şeyden önce içeriğimiz ve sürdürülebilirliğimiz çok daha önemli olgular. Bana soracak olursanız podcast yayınlarını benzersiz kılan şeyler, içerdiği samimiyet. Yani bir ev ortamında, belki çayınızı koyarken çıkan ses, belki arkanızdan gelen bir kedi. Nerede olursanız olun, telefon kulaklığına bile sahipseniz (ki Podfresh’te kulaklıklarla yapılan çok güzel yayınlar var) başlayın.
Podcast yapmak aşırı pahalı
Diğer bir yanlış düşünce de, ekipman fetişisti olup podcast yapmaya başlamak için pahalı ve kaliteli mikrofonlara sahip olmamız gerektiği. Örneğin, 3000 TL’ye çok kaliteli bulduğunuz ve profesyonellerin önerdiği bir mikrofon var ve almak istiyorsunuz. Durun, almayın! Bunun yerine 150 liraya bir yaka mikrofonu, aylık 50 TL’ye yayınlarıma değer katacak bir podcast barındırma platformu (ki artık size Spotify kataloğundan dilediğiniz müziği kullanma imkanı sağlayan Anchor varken ona bile ihtiyaç olmayabilir) ve 20 liraya podcastime sesli tanıtımlar yapabileceğim bir uygulama alırsam, erken dönemde yapacağım 3000 TL’lik bir mikrofondan daha mantıklı ve yayınıma değer katacak bir harcama yapmış olurum.
Demem o ki, Podcaste başlamak pahalı ve maliyetli değil. Bilgisayar ya da telefonunuzdaki ses kayıt düğmesine basın, telefonunuzun kulaklığını takın ve içeriğinizi oluşturun.
Dinleyici bulmak için ünlü olmak gerek
1,5 Milyon podcast yayını, daha fazla sayıda yayıncı, daha fazla sayıda da dinleyici var. Herhalde bu rakamların hepsi ünlü değil. Bu arada yayıncı adaylarının gözlerinin korkmasına hak veriyorum. Belki konuşmak istediğiniz konuyla alakalı onlarca podcast vardır ve endişe duyuyorsunuzdur. Ancak şunu unutmamak gerekir ki, her podcast birbirinden parmak izlerimiz gibi farklı. Herkes niş bir yayın yapmaya çalışıyor ve konunun genelinden uzaklaşıp ister istemez spesifikleşiyorlar.
Anlattığınız hikaye ve inşa ettiğiniz içeriğiniz sizin her şeyiniz. Yayınınız başka podcastlerin konusunu andıracak gibi görünse de, mutlaka kendinizden katacağınız şeylerle farklılaşacaktır. Kişisel deneyimler ve insan hikayeleri her şeyi değiştirir. Dinleyici olarak iki aynı nüanstaki podcast programından ayrı ayrı kendime kattığım birçok şey var. Eğer platformlarda var olan podcastler sizi podcaste başlamaktan alıkoyuyorsa, masada herkese bir sandalye olduğunu bilmenizde fayda var.
Her şey kusursuz olmalı
Bir felaket olan ilk podcast bölümüme buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Sesimin yetmediği, tonlamalarımın ise anlamsız olan bu bölümü çekerken ne kadar zorlandığımı ve onlarca kez baştan kayıt aldığımı hâlâ hatırlıyorum. Ancak sonuç itibariyle içeriğimi dünyaya yaymak istediğim için “yayınla” butonuna bastım. Sadece biz değil, dünyaca ünlü podcasterların da ilk yayınlarına baktığınızda kusursuz olmadıklarını görüp kervanın her zaman yolda düzüleceğini anlayabilirsiniz. Kimse mükemmel değil, olamaz da. Podcastinizin daha ilk bölümden mükemmel olması gerekmiyor. Açıkçası geliştikçe her zaman yeni şeyler öğreneceksiniz ve bir önceki bölümünüzü beğenmeyeceksiniz. Gereksiz mükemmelliyetçilik sizi engelleyen bir şey ise, bunu önemsememek en güzeli.
Bitirirken…
Yanlış bildiğimiz şeyler bizi bir şeylere başlamaktan, düşüncelerimizi yaymaktan ve başkasının hayatına bir şeyler katmaktan her zaman alıkoyan bir şey. Eğer profesyonel bir stüdyo yüzünden podcast yapmaya başlamıyorsanız bir hayalinizden vazgeçmiş olacaksınız. Ürettiğiniz içeriğin nerede, kimi ve nasıl etkileyeceğini, ne gibi izler bırakacağını bilemezsiniz. İnsanlara temas etmek ve dokunmak güzeldir. Yeter ki en başında belirttiğim süreklilik ve içerik gibi doğru şeylere odaklanalım.
Kaynak: T24
Yazar: İlkan AKGÜL

Yeni yıl, yeni sözler ve onları gerçekleştirmenin yolları

Yapay zekanın yazdığı ilk köşe yazısı yayınlandı

Podcast yapmak cesaret istiyor

Fark Yaratanların Fark Yaratan Hikayeleri

Prof. Dr. Gönül Tezcan Keleş’in ilham veren başarı hikayesi

Öyle bir çocuk yetiştirmiş ki, hayran bıraktı

Memnuniyetsizliği gidermek memnuniyet sağlamaz

İş hayatında çevre edinmenin yolları nelerdir?

Pandemi sürecinde değişen iş yaşamı

Başarılı bir kariyer için 50 evrensel öneri

İşte beynin 11 ilacı…

Başarı üzerine söylenmiş en güzel sözler!

Çılgın gençler için, en hararetli münazara konuları!

Bana ismini söyle sana kariyerini söyliyeyim

Profesyonelce istifa etmenin yolları

İşten ayrılmanın hukuksal boyutu

Motivasyon güçlendiren 17 yöntem

Çalışma isteğim yok, motive olamıyorum…

Vizyon nedir?

11 yaşında öksüz bir manavdı ama 51 yaşında 51 market sahibi oldu!

Elizabeth Waters: Sol beyine karşı sağ beyin efsanesi

Steve Keil: Oyun Manifestosu

Alison Gopnik: Bebekler ne düşünüyor?

Bir enstrüman çalmak beyninize nasıl fayda sağlıyor?

Carl Honoré yavaşlığı övüyor

Neden büyük serbest çevrimiçi dersler (hala) önemli?

Larry Lagerstrom: Einstein’in mucizevi yılı

İletişiminiz kadarsınız

Matthieu Ricard: Mutluluk alışkanlıkları üzerine

Chip Conley: Hayatı değerli kılan şeyleri ölçmek
EĞİTMENLER


Her Şey Seninle Başlar Eğitmeni: Mehtap Tozcu
Mehtap Tozcu Adana’da doğdu. Çukurova Üniversitesi Türk Dili Edebiyatı bölümünden mezun oldu. Ahi Evran Üniversitesinde pedagojik formasyon eğitimini tamamladı. Özel...


Her Şey Seninle Başlar Eğitmeni: Başak Koç
Milli voleybolcu Başak Koç, 1993 yılında Eczacıbaşı Spor Kulübü’nde spor kariyerine başladı. Galatasaray, Fenerbahçe, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Işıkspor’da forma giydi. Aktif...


Her Şey Seninle Başlar eğitmeni: Batuhan Kürkçü
1987 yılı Ankara doğumlu olan Batuhan Kürkçü, Hacettepe Üniversitesi Biyoloji bölümünden mezun oldu. Askerlik sonrasında Türk Hava Kurumu Uçuş Akademisi’nde...


Her Şey Seninle Başlar eğitmeni: Ümit Sedat Bayram
ÜMİT SEDAT BAYRAM KİMDİR? Ümit Sedat Bayram 1977 yılında Ankara’da doğdu. Hacettepe Üniversitesi’nde mühendislik eğitimi aldı. Ulusal bir ilaç firmasında...


Her Şey Seninle Başlar eğitmeni: Harun Kilci
Harun Kilci Kariyer ve Yönetim Danışmanı Eğitmen 1999 yılında Kara Harp Okulundan Sistem Mühendisi olarak mezun oldu, 2005 yılında işletme...


Her Şey Seninle Başlar eğitmeni: Kübra Yalçın
Kübra Yalçın İK Yöneticisi, Eğitmen Adana’da dünyaya gelen Kübra Yalçın birincilikle girdiği Doğu Akdeniz Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’nden ‘Şeref Öğrencisi’...


Her Şey Seninle Başlar eğitmeni: Meltem Can Karabay
Meltem Can Karabay Yaşam Koçu ve Eğitmen İstanbul Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi bölümünden mezun oldu. Kişisel gelişim alanına duyduğu...


Her Şey Seninle Başlar eğitmeni: Özlem Baydar
Geçen yıl Her Şey Seninle Başlar eğitmen eğitimi açılmıştı. Seçilen eğitmen adaylarına Mümin Sekman tarafından eğitimler verildi ve artık göreve...
TREND
-
MAKALE8 sene önce
İşte beynin 11 ilacı…
-
MAKALE8 sene önce
Başarı üzerine söylenmiş en güzel sözler!
-
MAKALE7 sene önce
Çılgın gençler için, en hararetli münazara konuları!
-
MAKALE8 sene önce
Bana ismini söyle sana kariyerini söyliyeyim
-
MAKALE6 sene önce
Profesyonelce istifa etmenin yolları
-
MAKALE8 sene önce
İşten ayrılmanın hukuksal boyutu
-
MAKALE6 sene önce
Motivasyon güçlendiren 17 yöntem
-
MAKALE8 sene önce
Çalışma isteğim yok, motive olamıyorum…