Makaleler
İlk albümünü yapma hayalini gerçekleştirmiş bir gencin öyküsüdür!
- Ocak 30, 2013
- Yayınlayan: kigem
- Kategori: MAKALE

Mustafa Sandal’ın eski vokalisti Beyza Durmaz, “Koku” adlı ilk albümünü çıkardı. “Çiçeği burnunda” bir sanatçı adayı olarak, sanat dünyasında başarının mekanizmasının nasıl çalıştığını, hayallerini nasıl gerçekleştirmeyi düşündüğünü ilk defa Kigem.com a özel bir röportajla anlattı… İşte Kilim reklamlarında “bir kilim yeter sevgiliiim!” diyen sesin sahibi Beyza Durmaz’ın serüveni…
1. işletme mezunusunuz ama müzikle uğraşıyorsunuz. bu geçişe ailetinizin tepkisi ne oldu, onları müzisyen olmaya nasıl ikna ettiniz?
Üniversitede derslerin bittiği hafta ben albüm yapmak üzere bir müzik yapım firmasıyla görüşmeye gittim ve albüme başlayıncaya kadar geçecek süre boyunca boş durmamak için de o firmada çalışmaya başladım.Benim çalıştığım bölüm belediyelerle ilgiliydi ve belediye başkanlarıyla görüşüyordum ve bu iş için başka firmalardan yöneticiler transfer edilmişti.Daha sonra ailemle benim nerede çalışacağım konusundaki sohbet sonunda ben işe girdiğimi söyledim ve tabii ki evde bir şok yaşandı.Onlar benim uluslararası firmalardan birinde çalışacağımı düşünüyorlardı çünkü gerek ailemin iş yaşantısı gerekse çevremizdeki insanlardan dolayı bu tarz firmalardan birisine girmem kesindi.Ailem benim bir müzik firmasında işe girmemden ve albüm yapıp hayatımı bu yolda sürdürmek istememden hiç hoşnut olmadı tabi ki.Daha sonra ben şöyle bir çözüm buldum,bana 6 ay izin verin görelim ne oluyor ne bitiyor dedim .Sonra onlar benim yapmayı istediğim şeyi yapma ve onların doğrularına uymasa bile bu yolda hayatımı düzenlemem fikrine anlayışlı yaklaşmaya başladılar.Çünkü anladılar ki ben onlar istediği ya da bundan önceki eğitimimin gerektirdiği bir işte çalışırsam bunu gönülden yapmayacağım için başarılı ve mutlu olmam çok zordu ki üniversite şeçimi konusunda karar verdiğimiz yaşlarda çok bilinçli olmuyoruz ve henüz hayatta ne yapmak istediğimize karar vermemiş oluyoruz.Bu karar bir tesadüf sonucu çıkabilir,bir kurs sonucu çıkabilir,benimki okulda verdiğimiz Türkü konseri sonucu ortaya çıktı.İyi ki daha çok geç kalmadan değil.Sonra o deneme 6 ayı uzadı da uzadı tabii ama artık yoldan geri dönüş olmazdı ben de müzik dünyasının derinlerine doğru çok yol almıştım.
2. müzik şirketini ilk defa arıyorsunuz. ne umuyordunuz, neyle karşılaştınız? hayalinizin peşinden gidecek o cesareti kendi içinizde nasıl ürettiniz? mesela iç konuşmalarınız nasıldı?
Müzik şirketinin telefonunu Altın Rehber’den buldum.Şirketin sahibi o sıralar yeni yeteneklere şans veriyordu ve ben de beni dinlemesini isteyecektim.Rehberde şirkete ait ona yakın telefon vardı ve ben santral olması muhtemel ilk numara yerine sonlara doğru olanlardan birini aradım ki santralı günde yüzlerce kişi arıyordur ama şirketin farklı bölümlerinden birisine ulaşırsam , bana öncelik tanınması konusunda ikna ederim diye düşündüm.
Telefona çıkan kişiye kendimi tanıttım,şirketin sahibinin beni dinlemesini bana yol göstermesini benim de buna göre işletme eğitimini yeni bitirmiş birisi olarak hayatıma yön vermek istediğimi söyledim.Bana bir sürü soru sordu, albüm yapmanın kolay olmadığını ve bu hayatın çok çok zor olduğunu anlattı .Bu arada ben bir şarkı mırıldandım.O zaman beni ertesi gün beni görüşmeye çağırdı ve şirketin sahibinin de kesin geleceğini söyledi.Meğer ben zaten bu yapımcının direkt numarasını aramışım ,ve kendisiyle konuşuyormuşum.Bunu görüşmenin sonunda söyledi ,çok şaşırdım ve sevindim tabi ki.
Bu girişimde bulunurken iç konuşmadan ziyade iç cesaretim ve güvenim vardı.Bir albüm yapmak istiyordum ve bunun için gerekli unsurlardan birisi olan sesime güveniyordum.Güvenmeseydim bu meşakkatli ve uzun yola hiç girmezdim .O an,bana bir albüm yapılabileceğine çok inanıyordum.Olmaması için hiçbir neden yok diyordum. İç konuşmalarım bu şekildeydi ve birçok şeyi göz ardı ederek ve birçok şeyi çok kolay zannederek bu isteğimi gerçekleştirmek için harekete geçtim.
3.şu anda kariyerinizin başındasınız, ilk albümünüzü çıkardınız. bulunduğunuz yerden bakınca, müzik dünyası nasıl görünüyor? düz bir yokuş mu, karmaşık bir orman mı, yoksa uzakta parlayan bir ışık mı, nasıl?
Bulunduğum yerden bakınca müzik dünyası karmaşık bir orman gibi fakat bazı ağaçların üzerinde lezzetli meyveler,bazılarında renkli çiçekler ve bazılarının üzerinde batan dikenler var.Bunlar belli bir düzende değil, yani ne zaman dikenlerin batacağı ve canınızın acıyacağı belli ediği her an olabilir.Ama hemen arkasından yediğiniz meyve ya da kokladığınız çiçek ya da bu ihtimal ,dikenlerin acısını unutturuyor.Ama bu ormanın üzerinde güneş var,hava aydınlık .Zemin engebeli ,yol bazen düz bazen yokuş.Aslında her sektör gibi,her yaşam tarzı gibi.Hiçbirşey her zaman pürüzsüz gitmiyor,en sevdiğiniz en mutlu olduğunuz işi yapsanız bile bazen şartlar değişiyor,zorlaşıyor ama sabırla yola devam ediyorsanız güneş mutlaka açıyor.Sizin kitabınızda yazdığınız gibi Şartlar Hergün Değişir.
4. sanat dünyasında kariyer yapmak ile bir şirkette işletmeci olmak arasında, başarıya gitme şekli açısından ne gibi farklar var? sanat dünyasında başarılı olmak, ticaret dünyasında başarılı olmakdan daha mı kolaydır, daha mı zordur?
Ticaret dünyasında şartlar,konular,ürünler daha belirli.Çalışma saatlerinden tutun, satılan ürün ya da verilen hizmetin kalitesini belirleyen standartlar ,bunların kıstasları daha net.Sanat dünyasında daha doğrusu müzik sünyasında ürün bir hayal ürünü.Bu ortaya çıkarılıyor paketlenip sunuluyor.İnsanlar bunu zevklerine uygun bulursa alıyor ya da almıyor,ya da beğense de almıyor sadece sizi biliyor.Ürünü pazarlama yolları da bir o kadar karmaşık.Bir çikolata fabrikasının sahibi ürünlerini satmak için magazin dergilerinde ya da programlarında boy göstermek zorunda değil.Ama müzik dünyasında ,magazin programlarına çıkmak başlıca promosyon aktivitelerinden birisi olmuş.Herkesin bu tarz yaşantısı olmak zorunda değil,birçok kişi kendisini zorlayarak hayatını değiştiriyor ,popüler olmak için ve ürününü daha çok duyurabilmek için yapmak zorunda olduğunu düşündüğü şeyleri yapmaya başlıyor.Bir süre sonra da mutsuzluktan bunalıma giriyor.Ticaret yaşamında işini iyi takip eden,kaliteli ürün yapıp ,sunanlar ya da şirkette çalışıyorsa çalışkan ve dürüst insanlar kariyerlerinde yükseliyor adım adım ama sanat dünyasında tüm bunlara sahip olmak yetmiyor niyeyse,birşeyler bir şans rüzgarına bağlı sanki.
5.hayatın karşınıza çıkardığı zorlukları aşmak için, neler yaparsınız? engeller karşısında kendi psikolojinizi yönetmek için neler yaparsınız?
Eğer inanarak yola çıkmışsam,herşeyin düzeleceğini düşünürüm.Gerçi düzelmekle kalmıyor,sonra yine aksilikler çıkıyor.Bu hayatın kanunu böyle kabul etmek lazım.Hiçbir zaman herşey iyi ve düzgünken hep öyle gidecekmiş gibi düşünmem,birşeyler kötü gidince de öyle..bu sırayladır.Çalıştıkça bir şekilde ilerlersiniz belki o anda değil daha sonra,aksilikleri aşa aşa.Herkes birşeylerle uğraşıyor. Güneş her zaman yukarıda,kara bulutlar olsa da en tepede güneş var,nihayet çıkıyor.Bunu ilk uçağa bindiğimde yukarı çıktığımızda görmüştüm.Aşağıdayken anlamıyor insan:))
6.kendi başarı yada başarısızlığınızı ölçmek için ne gibi kriterler kullanıyorsunuz? başarılı olup olmadığınızı nasıl anlayacaksınız?
Bizim sektörümüzde adınızdan bahsedilince başarılı olarak algılanıyorsunuz.Ben yolun başında birisi olarak radyolarda şarkılarımı duyunca bunu biraz olsun hissediyorum.Çünkü şarkınız,yani ürününüz talep görüyor ve dinleniyor.Bir de kaset satışları var.Kasetinizin çok satması da başarı ölçüsü tabii.Çok popülerseniz ya da örneğin gazetede size yer verilmişse hangi konuda size yer verildiği önemli.Örneğin herhafta sevgili değiştirdiği için hergün televizyonlara çıkan birisinden başarılı sanatçı diye bahsediliyor.Bu yüzden insanlar da bu yöne kayıyor.Halbuki şarkıları güzel olan yenilik peşinde olan şarkıcılar,ki bence bu kişilerin sayısında artış var saygı görmeli,medyada yer verilmeli.Benim şarkılarım çok bilinirse,dillere düşerse,konserlerime insanlar gelirse kendimi başarılı sayacağım.O zaman değmeyin keyfime:))
7. 10 yıl sonra sizi nerede görebiliriz? kafanızdaki yol haritası nereye kadar gidiyor?
On yıl sonrasını planlayamıyorum.Allah en çok plan yapana gülermiş.Ama demin dediğim gibi konserleri talep gören,şarkıları sevilen bir şarkıcı olmak isterim.Geriye baktığımda albümlerimde onlarca güzel şarkım olmasını isterim.Bir de kendi stüdyom olmasını istiyorum.
8. şu anda bir unvan maçındasınız. çünkü ilk albümünüzü yaptınız. başarı yada başarısızlığınız, kariyerinizin bundan sonraki gidişatını önemli oranda etkileyecek. bunu bilmek nasıl bir duygu?
Evet ama öte yandan da hergün yeni bir gündür.Ben şu an çok başarılı olabilirim ama yarın yeni albümüm başarısız olabilir ya da tam tersi.Sadece güzel işler ortaya çıkarmaya kanalize oluyorum.Tabiki bana başarısız denmesini hiçbir zaman istemem.Ama bu ünvanlandırma değişken bir durum.Yılların başarılı sanatçıları kötü bir albüm yapıyor,kimse yüzlerine bakmıyor,ne oldu onca yılın başarısı.Ya da tam tersi hiç ilgi görmeyen bir sanatçı çalışıyor güzel bir albüm yapıyor ,bir anda başarılı ünvanı alıyor.O yüzden istikrarlı bir şekilde çalışmak lazım,günlük değişen ünvanlara çok kulak asmayıp,yaptığım işe güveniyor olma duygusu bana kendimi daha iyi hissettiriyor,bu uzun soluklu bir koşu,kafayı sağlam tutmak gerek
9. mesleğinizde başarılı olmak için mutsuz olmanız gereken şeyler yapmanız gerekse, yapabilir misiniz? kariyeriniz ile mutluluk arasında bir seçim yapmak gerektiğinde neyi seçersiniz?
Ben bu işi yaparak mutlu olacağımı düşündüğüm için bu işi ve gereklerini yapıyorum.Bazen mutsuz oluyorum tabii ama arkasından gelen en ufak olumlu şey beni çok mutlu ediyor ve tüm mutsuzlukları unutturuyor.Tabii selamete giden yol biraz cefadan geçiyor.Ama genel yaşam tarzı olarak bütün hayatımı etkileyecek ,beni tümden mutsuz edecek bir hareket yapmazdım.Kariyerim için de olsa demin dediğim gibi insanın aklını ,ruhunu ve sağlığını sıkı tutması lazım.Yoksa hiçbirşeyin zevki çıkmaz, başarının da tadını çıkarabilmek için bunlar lazım.Yoksa mutlu olmak için peşinde koştuğumuz başarı gelince hala mutsuzsak bu işte bir terslik var demektir.
10. mutluluk halinde mi daha iyi üretiyorsunuz, mutsuzluk halinde mi?
Ben mutsuzluk ve sıkıntı halinde üretiyorum.Mutluyken hiçbir şey yapamıyorum. Bestecilere de bakıyorum hayat mücadelesi sırasında ,yokluk sırasında ne güzel şarkılar yapmışlar,sonra birşeylere doydukları zaman birşeylere özlemleri dindiği zaman aynı yoğunlukta şarkılar olmuyor.Şu anda da eskisi gibi şarkıların yapılamamasının nedeni bu bence.Herşey fazla teknolojik,cep telefonları mailler,herkesin sevdiği elinin altında ,eskiden birkez görmek için bir ömür geçermiş.Aşıklar da hasretlerinden üzüntülerinden şarkıya sarılırmış şimdi çoğunluğun birkaç tane sevgilisi var ,yediği önünde yemediği ardında .Bu insan ne yazsın şimdi..Benim şarkılarımı en mutsuz olduğum en sıkıldığım zamanlarda yaptım.İnsan demek ki içini rahatlatmak için melodilere sığınıyor.
Ekleyen:Kigem
