Mutlu olmayı hak etmediğinizi mi düşünüyorsunuz? Eğer mutlu olursanız bunun olumsuz sonuçlar doğuracağına mı inanıyorsunuz? O zaman siz de mutluluk fobisine sahip olabilirsiniz. İşte çerofobi olarak da bilinen mutluluk korkusu hakkında her şey…
Mutluluktan korkmanın diğer
adı: Çerofobi
Çerofobi, hakkında pek konuşulmasa da oldukça yaygın olduğu düşünülen bir sorun. Mutluluk korkusu diye bilinen bu kaygı türü, insan hayatını çekilmez bir hale getirebiliyor. Tedaviye başlamak için, önce geçmişinizi eşelemeniz gerekiyor.
Bir şeyin gerçek olamayacak
derecede iyi göründüğünü hissettiğinizde, yani son zamanlarda sizin yararınıza
birçok şey yaşandığını fark ettiğinizde, bu durum şüpheli mi görünüyor?
Kimi insanlar bu duyguyu
aşamaz ve iyi şans, zihinlerinde bir uğursuzluğa dönüşür.
Akıldışı bir nefret
duygusuna sahip olan insanlar, “Çerofobi” adı verilen bir olgudan mustariptir.
Bu terim “keyifliyim/neşeliyim” anlamına gelen “chairo” kelimesinden
türemiştir. Temel anlamda, (bu kişilerin) eğlenceli bir şeye katılmaya korkması
anlamına gelir.
Korkutucu olan şey
aktiviteler değil; şayet (eğlenceye) katılırsanız, mutlu ve kaygısız
durumdayken korkunç bir şey olacağı korkusudur.
Çerofobi yaygın biçimde
kullanılmıyor ya da iyi tanımlanmamış bir terim ve ruh sağlığı durumlarının
teşhisinde temel kaynak olan (ABD’de kullanılan) ‘Zihinsel Bozukluklar Tanısal
ve Sayısal Kılavuzu’nun (DSM-5) son baskısında mevcut değil.
Ancak Healthline adlı siteye
göre, kimi tıp uzmanları Çerofobi’yi bir kaygı biçimi olarak sınıflandırıyor.
BELİRTİLERİ NELERDİR?
Büyük ihtimalle çerofobisi olan biri her an için üzüntü yaşamıyor, yalnızca mutluluk yaşatabilecek olaylardan ve etkinliklerden kaçınıyor.
Healthline’ın aktardığına göre, bozukluğun kimi işaretleri şunlar:
– Bir sosyal buluşmaya davet
edildiğinde endişe hissi.
– Kötü bir şeyin
gerçekleşeceği korkusundan dolayı olumlu yaşamsal değişimler sağlayabilecek
fırsatları görmezden gelme.
– “Eğlenceli” etkinliklere
katılmayı reddetmek.
– Mutluluğu düşünmenin
kişiyi kötü veya fena birisi yapacağı düşüncesi
– Mutluluğu düşünmenin kötü
bir olayın gerçekleşeceği anlamına geldiğine inanmak
– Mutluluğu göstermenin,
sizin ya da aileniz veya arkadaşlarınız için kötü olduğuna inanmak.
– Mutlu olmaya çabalamanın
zaman ve enerji kaybı olduğunu düşünmek.
Psikiyatrist Carrie Barron,
‘Psychology Today’ adlı sitede yayınlanan bir blog yazısında, “zevk alma
korkusu” biçiminde tanımlanan “Hedonofobi” ya da Çerofobi yaşayan insanlarla
ilgili olası sebepleri ele alıyor.
“Bugünlerde, mutluluk
arayışını konu alan birçok konuşma var,” diye yazmış.
“Bir insanın bu pozitif
duygudan korkması olağandışı görünebilir. Şayet çocukluk dönemine dayanan bir
mutluluk/ceza ilişkisinden kaynaklanıyorsa, düşündüğümüzden çok daha yaygın
olabilir.”
SEBEBİ OLUMSUZ DENEYİMLER
OLABİLİR
Örneğin, sevdiğiniz bir
insanla veya belirli bir olayla ilişkilendirdiğiniz olumsuz bir deneyim ile
çatışma yaşama korkusundan kaynaklanıyor olabilir. Mutluluk verici bir olayın
hemen ardından kötü şeyler yaşamışsanız, buna karşı bir direnç geliştirebilirsiniz.
Barron, “Eğer zevk almaktan
hoşlanmıyorsanız, bunun sebebi yol üzerinde bir yerde öfke, ceza, aşağılama ya
da hırsızlığın -zevki siz hak etseniz de onlar ele geçirmiş ve- sevincinizi
öldürmüş olması mümkün,” diye ekliyor. “Artık bunu hissetmekten korkuyorsunuz;
zira, ardından bir hayal kırıklığı geliyor.”
Metro haber sitesinin
gerçekleştirdiği bir söyleşide, blog yazarı Stephanie Yeboah, kendi
deneyiminden çerofobi ile yaşamanın neye benzediğini anlatıyor:
“Bu, mutluluğun uzun
sürmeyeceğini hissetmeniz nedeniyle tam anlamıyla bir ümitsizlik hissi
yaşatıyor; bu ise, bir şeye dâhil olmaktan veya aktif biçimde bir şeyler
yapmaktan kaygı duymanıza neden oluyor.
“Mutluluk korkusu, bir
kişinin aralıksız olarak mutsuzluk içinde yaşadığı anlamına gelmiyor. Benim
durumumda, çerofobi, travmatik olaylar nedeniyle daha da kötüleşti ve
tetiklendi. Kazanılan bir kampanyayı kutlamak, zor bir görevi tamamlamak ya da
bir müşteriyi kazanmak gibi şeyler bile huzursuz hissettiriyor.
Yeboah’ın çok da faydalı
olmadığını ifade ettiği çerofobi tedavisi, kimi durumlarda depresyon sorununu
tedavi etmekle karıştırılabiliyor.
“Çerofobi hakkında çok fazla
kaynak olmadığı için yapabileceğim pek bir şey yok, bu yüzden sadece onunla
yaşamaya devam ediyorum ve mümkün olduğu kadar onu düşünmekten kaçınıyorum.”
GEÇMİŞLE HESAPLAŞMAK
GEREKİYOR
Barron, geçmişinizi
eşelemenin başlangıç için iyi bir yer olduğunu, bu sayede olumsuz sonuçlardan
korkmaksızın, keyfince zaman geçirmeye, eğlenmeye ve mutluluğa karşı tolerans
göstermeyi deneyebileceğinizi söylüyor.
Bilhassa, iç-görü odaklı
psikoterapi ve bilişsel davranışçı terapiler gibi tedavilerin, insanların
sebepleri idrak etmede, ayrıca zevk ve acı arasında kurdukları olumsuz
bağlantıları çözme noktasında yararlı olduğunu söylüyor.
Çerofobi ile uğraşmak, her
şeyden öte, düşünme biçiminizi değiştiriyor. Şayet aynı sorunu yaşadığınızı
düşünüyorsanız, büyük ihtimalle, geçmişte yaşanan bir çatışma ya da travma
sebebiyle ortaya çıkan bir savunma mekanizmasıdır.
Sorunlarınız üzerinde çalışmak zaman alır; fakat tedavi ile bunu geçmişte bırakacak, mutluluğun tadını çıkaracak ve işte o anda yaşamaya başlayabileceksiniz.
Yazar: Lindsay Dodgson
Çeviren: Tarkan Tufan
Kaynak: www.gazeteduvar.com