Kigem.com notu:
1. Medya, banka, holding üçgeni 2001 kasım krizinde kırılmaya başladı. Ancak hala gücünü koruyor.
2. Türkiyenin medya-banka-holding üçgeni örnekleri kitaptan alınarak makalede anlatılmış ancak Fetullah Gülen grubunun da medya-banka-holding üçgeni listeden çıkarılmış. Çünkü Nuh Gönültaş o zaman Zaman gazetesinin köşe yazarıydı.
3. Nuh Gönültaş şu anda “Ilıcakların Tercümanı”nda köşe yazıyor.
NUH GÖNÜLTAŞ
ZAMAN
31/10/2000
Cumhuriyet”in 77. yılında Türkiye”nin bir “Soygun Cumhuriyeti”ne dönüşmüş olması elbette 29 Ekim kutlamalarına gölge düşürmüyor! Ama şu da bir gerçek ki, Cumhuriyet”in 77. yaşına girdiği bu günlerde “Türk usulü başarı ve büyüme modeli”nin son tahlilde “halkı soymak esasına dayalı” bir matematik formül olduğu, zihinlere adeta kazınmış durumda.
Aslında bu durum da tıpkı bir Susurluk skandalı ve tıpkı o skandal gibi üç
ayaklı bir sacayağı üzerine oturuyor. Mümin Sekman”ın “Türk Usulü Başarı” kitabında bu ayaklar şöyle belirleniyor: Medya (iletişim) banka (para) ve holding (organizasyon)…
Soygunun nasıl yapıldığı konusunda herkesin bildiği; ancak pek itiraf etmeye kimsenin yanaşmadığı çok basit bir modeli keşfetmiştir Beyaz Türkler! Şöyle ki:
“Medya bir kalkan yapılarak hem kendilerini savunuyorlar, hem de itibar
kazanıyorlar. Ayrıca özelleştirme ve kamu ihalelerinde medyatik gücün etkisi yadsınamaz. Banka ile büyümenin finansmanı sağlanıyor. Holding ise gövdeyi oluşturmaktadır.”
Ve burada sorulması gereken soru şu:
Günümüzde bankası ve medyası olmayan bir holding var mıdır?
Pek yok gibidir. Gelişmekte olan her işadamının gönlünde mutlaka günün
birinde bir banka sahibi olmak vardır. Böylece gücüne güç katacak altın
üçgeni kurmuş olacaktır.
Korkmaz Yiğit piyasaya çıkmak için bu altın üçgeni kullandı. Milliyet”i
satın aldı, Kanal 6”nın sahibi oldu ve üçüncü ayak elbette Türkbank”tı. İşte
orada Deniz Baykal, “Kral çıplak” diyen çocuk rolünü oynayınca üçgen
bozuldu!
Gerçekte bu altın üçgen Türkiye”de her türlü zenginliğin kaynağı olan
“devlet”in bilgisi dahilinde olmaktadır. Yoksa, burası Türkiye yani. Öyle
her isteyen hem banka, hem gazete-televizyon hem de holding sahibi olabilir
mi? Bu ülkede bunlardan birisine sahip olma hakkınız olabilir. Ama üçüne
birden sahip olmak “yüksek izinler” gerektirir!
Geçelim üçgenin ayaklarına ve işi somutlaştıralım:
Rumeli Holding+ Star Gazetesi ve
Televizyonu+İmar Bankası
İhlas holding+Türkiye Gazetesi ve
Televizyonu+İhlas Finans
Medi Grup+Sabah Gazetesi ve
ATV+Etibank
Doğan Holding+Milliyet Gazetesi ve
KanalD+Dışbank
Doğuş Holding+NTV+Garanti Bankası
Çukurova Holding+Akşam Gazetesi ve Kanal 6+Yapı Kredi Bankası
Bayındır Holding+BRT+Bayındırbank
Zeytinoğlu Holding+Es Tv+Esbank
Nergis Holding+Olay Tv ve
Gazetesi+ İnterbank
Sönmez Holding…. (Bu kuruluşlar yine bu holdingler arasında zaman zaman el değiştirmektedir.)
Bu liste böyle çoğalıp gidiyor. Formülü uygulayan, üçgeni kuran sonuç
alıyor!
Neyse 77 yaşındaki Genç Cumhuriyetimiz hakkındaki bu yazıyı Yakup Kadri Karaosmanoğlu”nun Yaban adlı eserinden bir alıntı ile bitirelim:
“Anadolu insanının bir ruhu vardı nüfuz edemedin; bir kafası vardı
aydınlatamadın; bir vücudu vardı besleyemedin; üstünde yaşadığı toprağı
işleyemedin; ne ektin ne biçecektin? Sana ızdırap veren bu şey senin kendi
eserindir.”